MOTTOMUZ...
Kuraları yık!
Her anı en özgür halinle yaşa!
Kendi Tarzını yarat!
«Her çizgide yeni bir özgürlük başlar.»

Gerçek özgürlük, çizgilerin ötesinde başlar işte bu yüzden Sinem Babacan, bilgisayarı bir kenara bırakıp kara kaleme sarıldığında, her çizgi kadının içinde ki bir başkaldırıya dönüşüyor. Sınır yok, kural yok—sadece anın ve kadının cesareti ve onunla birlikte gelen yaratıcılığın sınırsızlığı. Esas onun her çizgisi, kadının içsel gücünü ve özgürlüğünü yansıtan bir serüvenin başlangıcı. Kalemi, bir sınırı değil, sınırsız bir hayal dünyasının anahtarını çiziyor çünkü onun için moda sadece bir tasarım değil, anı yaşama özgürlüğünün verildiği bir dönüşüm süreci.
«Özgürlüğün imzası, cesaretin manifestosudur»

İşte bu yüzden, o sadece mevcut kalıplarla yetinmeyen bir yaratıcı. Onun için her tasarım kağıda döküldüğünde özgürlüğü biraz daha ileri taşımanın bir yolu. Çoğu zaman klasik kalıpların a geçerek, her kadının bedenine ve ruhuna uyum sağlayan yeni formlar yaratıyor. Geleneksel çizgileri kırıyor, alışılmışın dışına çıkarak her bir yeni tasarımda özgürleşmenin yepyeni faklı yollarını arıyor.
«Bir kadın, Birden fazladır ve sonsuz bir dönüşümdür»
Her tasarım, sıradan bir kıyafetten öte, bir özgürlük manifestosu olarak doğar. Sinem Babacan’ın atölyesinde hiçbir parça rastlantıya bırakılmaz; her kesim, kadınların anın sınırlarını zorlaması, anı cesurca yaşaması ve kendi kurallarını koyması için yeniden tasarlanır. Ekip, her detayı titizlikle dener, gün içinde her bir tasarım tekrar tekrar giyilerek, günlük hayatta yaşanır ve eksiksiz bir özgürlük hissi verene kadar kusursuzlaştırılır. Her bir tasarım üzerinde «Bir Kadın, Birden fazladır ve sonsuz bir dönüşümdür» düşüncesiyle; o kadının özgürlüğüyle tasarımı farklı yaşaması için farklı dokunuşlar yapar.
